Marka bilinirliğini artırmanın 8 farklı yolu

Marka oluşturmak ve marka bilinirliğini artırmak zor iş. Özellikle pazara yeni giren bir markanız varsa ve sektörde kuvvetli rakipleriniz mevcutsa. Artan rekabet koşullarında farklı yöntemler denemek şart oldu. Bu yazımızda marka bilinirliği oluşturmanın ve artırmanın farklı yöntemlerine değineceğiz.
Yukarıdaki resme iyi bakın. Bir şeyler tanıdık geldi mi? Bu markaların kaç tanesini, sadece birkaç milisaniye içinde tanıyabildiniz? Belki göze çarpan logolarının tasarımıdır ya da yazı karakterleri veya renkleri.
Bu büyük markaların tümü, logolarını, renklerini ve şirket olarak neye gönül verdiklerini bilmenizi sağlamak için çok fazla zaman ve para harcadılar. Rekabetin üstesinden gelmek ve orada kalmak için sürekli olarak marka bilinirliği oluşturmak zorunda kaldılar.
Evet, küçük veya orta düzey bir işletmeyseniz Apple’ın marka bilinirliğine ulaşamayacağınız kesin gibi. Ama yine de mevcut sektörünüzde kendi kitlenizi oluşturabilmeniz de pekala mümkün. Peki marka bilinirliği tam olarak nedir ve işinizi büyütmek için nasıl kullanabilirsiniz? Şimdi buna bakalım.
İçindekiler
Marka bilinirliği nedir?
Marka bilinirliği müşterilerin bir markayı hatırlama veya tanıma derecesini ifade eder. Marka bilinirliği, tüketici davranışı, reklam yönetimi, marka yönetimi ve strateji geliştirme konularında önemli bir husustur. Tüketicinin bir markayı tanıma veya hatırlama yeteneği, satın almaya karar vermesi için anahtar niteliktedir.
Marka bilinirliği neden önemlidir?
İnsanlar markanızın kim olduğunu bilmiyorsa, ürününüzü veya hizmetinizi satın almakta imtina edebilir. Marka bilinirliği, ikinci kişiler markanızı veya şirketinizin adını görmeden önce markanızı hatırladığında gerçekleşir. Marka bilinirliği oluştururken ününüzü arttırırsınız. Bu, yeni müşteriler edinmenize, eski müşterileri elde tutmanıza ve rekabetinizden sıyrılmanıza yardımcı olur. Marka bilinirliğinizi hizmet kaliteniz ile desteklerseniz belli bir sipariş döngüsü yaratmanız mümkün olacaktır.
Marka bilinirliği nasıl artırılır?
Roma bir günde kurulmadı. O muhteşeme heykeller yavaşça, nakış nakış işlendi ve şu anda dünyanın en çok ziyaretçi çeken şehirlerinden birisi haline geldi. İnsanlar logonuzu / adınızı bir veya iki kez gördükten sonra markanızı otomatik olarak tanımayacaktır. Bir strateji oluşturmak, müşterilerin güvenini kazanmak ve varlığınızı birden fazla kanalda sürdürmek için çalışmak zorundasınız. Bu strateji, rakiplerinizi yenebilmeniz için benzersiz ve yaratıcı olmalıdır. Artık klasik yöntemleri bırakmanın vakti geldi. Klasik yöntemleri rakipleriniz de kullanıyor. Müşterilerinin markanıza şans verebilmesi için birçok şeyi farklı yapmanız gerekiyor ki o pazardan pay alabilesiniz.
Şöyle örneklendirelim. Diyelim ki Türkiye’de hiç olmayan bir ayakkabı markasını Türkiye’de lanse etme kararı aldınız. Ya da mevcut bir markanızın marka bilinirliğini artırmak istiyorsunuz. Bu ayakkabının diğerlerinden farkı ne? Hangi yönünü pazarlayacaksınız? Kimlere satacaksınız? Rakiplerinizden farklı ne yapacaksınız? Hedef kitleniz kim? Bu soruların cevabını veremiyorsanız işiniz zor gibi görünüyor. Marka bilinirliğinizi artırmanız için de epeyce bir bütçe harcamanız gerekecek. Kemal Tanca, Flo, Armani, Nike vs.. ayakkabı markaları varken bunlardan nasıl pay kapacaksınız. Piyasaya girdiğiniz anda sizi boğmaz mı bu markalar?
Halbuki daha farklı düşünüp son derece spesifik bir alandan başlasanız nasıl olur? Mesela “Sadece kırmızı ayakkabı satacağım” diye yola çıksanız? Ya da sadece bebeklere yönelik ayakkabılar satsanız? Engelli dostlarımız için ayakkabı tasarlasanız nasıl olur?
Son derece spesifik kitleleri hedefleyen ve müşteri ilişkilerine odaklanan güçlü bir marka bilinirliği stratejisi oluşturmanız mantıklı olmaz mı? Özellikle yeni başlıyorsanız, hedef pazarınızı tanımlamanız ve müşteri portföyü geliştirmeniz gerekecektir. Çünkü herkesi hedefleyemezsiniz. Hedef kitleniz ne kadar odaklanmışsa o kadar iyidir. Markanızla gerçekten ilgilenecek insanları aramalısınız. Nicelik değil, nitelik önemli olmalı.
Eğer ürününüzü ve alanınızı seçtiyseniz şimdi iş markayı piyasaya sürüp marka bilinirliğini oluşturmaya geldi. Bunun için de reklam kampanyalarına katılın, tüm gazetelere ilan çıkın, devasa afişler bastırın, kartvizitlerinizi ve kataloglarınızı kapı kapı dağıtın, billboardlarda yer alın gibi genel geçer öneriler vermek istemiyoruz. Biraz daha düşük bütçeli ama yenilikçi şeyler deneyebilirsiniz. Ayrıca aşağıda verdiğimiz öneriler sizi geleceğe hazırlayacak emin olun.
Marka bilinirliği oluşturmanın yolları
İşin sırrı dijitale yönelmede… Airbnb bir sosyal konaklama platformu. 2008 yılında kurulu. Bu platform üzerinden dünyanın neresinde olursa olsun ev/oda kiralayabiliyorsunuz. İnsanlar evlerindeki boş odalarını veya tüm evlerin belli dönemler için başkalarına kiralıyor. Airbnb’de bu altyapıyı sağlıyor. Airbnb’nin 2017’de geliri 2,6 milyar dolara ulaşmıştı. Şu anda dünyanın 5 büyük hotel zincirinden daha fazla yatak kapasitesine sahipler ve bunu sadece 10-12 yıl gibi kısa bir sürede yaptılar. Diğer hotel zincirleri arasında 100 yıllık olanları var. İşin güzel tarafı ise airbnb’de bulunan odaların hiçbiri airbnb’ye ait değil. Bu örneği dijitalin gücünü göstermek için verdim. Çünkü çılgın bir dünya ve fırsatlarla dolu. Dijital pazarlama neden marka oluşturmak için kullanılmasın ki? Yapılacaklar sırasıyla şöyle:
İyi bir websitesine sahip olun
Evet! Websitenize mutlaka yatırım yapın. Websiteniz yoksa hemen kurdurun. Ayrıca websitenizi çağın gereklerine uygun olarak hızlı, kullanıcı dostu yapın. Teknik açılardan hiçbir eksiği olmasın ve google’da üst sıralarda yer alsın. Bu size doğal bir müşteri akışı sağlayacaktır.
Kırmızı ayakkabı örneğine dönecek olursak: Potansiyel bir müşterinizin google’a “kırmızı ayakkabı” yazdığını ve ilk sırada size ulaştığını düşünün. İşte potansiyel müşterilerinizin karşısına çıktınız. Yavaş yavaş markanız oluşmaya başlıyor.
E-ticarete girin
Sadece websitenizin olması yetmeyebilir. Ürünlerinizi e-ticareti kullanarak da satmaya başlarsanız piyasada yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlar. Ayrı bir e-ticaret sitesi kurarak ürünleri online ortamda satabilirsiniz. Hem ofline ortamda hem de onlineda varlığınız olsa, bu iki satış yöntemini birbirine koordine etseniz olmaz mı? Ayrıca e-ticaret ücretsiz numuneler dağıtabilmek veya indirim kuponları ile müşterilerin satın alma duygularını tetiklemek için harika bir yöntem. E-ticareti mutlaka düşünün.
Sosyal medyada yer alın
Websitenize ve e-ticaret sitenize ek olarak sosyal medyada da yer almak faydalı olacaktır. Sosyal medya ürün ve hizmetlerinizi tanıtmanın en maliyetsiz yolu değil mi? Artık müşterilerinizin kapısını çalma devri bitti. Telefonlarına girmenin yolunu aramalısınız. Çünkü insanlar her an telefonlarına bakıyor ve artık hedef kitleniz sosyal medyada. Linkedin, Facebook, Instagram, Twitter, Pinterest, Youtube gibi farklı platformlarda varlığınız mutlaka olmalı.
Dijital reklama bütçe ayırın
Gazete, dergi, TV ilanları yerine dijital reklamlara bütçe ayırabilirsiniz. Dijital reklamlarda kitle hedeflemeyi rahatlıkla yapabiliyorsunuz. Reklamlarınızı görecek kişinin ilgi alanlarına, yaş aralığına, cinsiyetine göre reklam verebiliyorsunuz. Yapay zeka bunları sizin için ayarlıyor. Dijital reklam klasik reklamcılığa göre oldukça ucuz ve pratik.
İçerik pazarlamaya yönelin
Sosyal medyada ve dijital dünyada yer almak istiyorsanız içerikleriniz bu platformlara uygun olmalı. Fotoğraflarınız, videolarınız, infografikleriniz olmalı ve bunları etkileyici bir şekilde hazırlamalısınız. Bu içeriklerin doğru kullanılması çok çok önemli. Şöyle düşünün. Vitrini ve raf düzeni cıvıl cıvıl ve zekice düzenlenmiş bir mağazaya mı girip alışveriş yaparsınız; yoksa tam tersi mi? İçerik pazarlama dijital ortamda vitrininizi düzenlenme şeklidir. İçerik pazarlamayı önemseyin.
Diğer websiteleri, bloglar veya influencer’lar ile işbirliği yapın
Eğer sektörünüzde iş birliği yapabileceğiniz bloglar, influencer’lar ya da başka websiteleri varsa bu platformları da kullanabilirsiniz. Kırmızı ayakkabı örneğine dönecek olursak: Kırmızı ayakkabınızı pazarlamak için kırmızı ayakkabılar ile ilgili inceleme yazıları yazan blog yazarları veya youtuberlar ile iletişime geçip onların platformlarına reklam verebilirsiniz. Zahmetsizce hedef kitlenize ulaşmış olursunuz.
Dijital pazarlamanın her elemanını kullanın
Dijital pazarlama başlı başına bir uzmanlık alanı. İçerisinde SEO pazarlamada, sosyal medya pazarlamaya; içerik pazarlamadan affiliate pazarlamaya kadar birçok bileşen mevcut. Video, görsel hazırlamanın yöntemleri var. Ayrıca data analizi yapılıp stratejilerin yenilenmesi süreçlerini de kapsıyor. Dijital pazarlamanın her yöntemini koordineli şekilde çalıştırmalısınız.
Doğru kişilerden destek alın
Bu yukarıda saydıklarımız aklınıza yattıysa ve bunlar için zamanım yok ama deneyebilirim. Hatta başka firmalara outsource edebilirim gibi bir görüşünüz varsa doğru kişilerden destek alın. Websitenizi uzman kişilere hazırlatın. Sosyal medya yönetiminizi o alanda çalışan kişilere yaptırın. Kırmızı ayakkabı satacaksanız referanslarında daha önceden benzer işler yapan firmaları tercih edin. Sektörünüzün dinamiklerini bilen firmalarla çalışın.