İşletmeler daha çevreci olarak masraflarını azaltabilir mi?

Dünyamız giderek kirleniyor ve enerji ihtiyacı günden güne artıyor. Her işletme elinden geldiğince yaşadığımız ekosisteme yardımcı olabilir. Çocuklarımıza daha temiz bir gelecek bırakabiliriz. Bu hala mümkün. Özellikle çok sayıda çalışanın olan işyerlerinin çevreci bir mantaliteye sahip olması, çalışanlarını bu bilinçle donatması ve topluma da örnek teşkil etmesi gerekli diye düşünüyoruz.
Çevre hassasiyetine sahip şirkette çalışmak neden önemli?
1980-2000 yılları arasında doğmuş Y kuşağı ve 2000-2021 yılları arasında doğmuş ve doğacak Z kuşağı çevreci ürünler tüketmeye ve çevreci bilinci yüksek iş yerlerinde çalışmayı önemsiyorlar. Çevreci yaklaşıma sahip, sosyal değerlerine bağlı, topluma faydalı şirketlerde çalışmanın kendilerini motive ettiğini de söylüyorlar. Sosyal yaşantılarında bile satınalma yaparken çevreci bilince sahip şirketlerin ürünlerini daha fazla tüketebileceklerini hatta bu ürünlere değerinin üstünde para verebileceklerini belirtiyorlar.
Her işletmenin kolaylıkla uygulayabileceği aşağıdaki 3 önerimiz daha çevreci olabilmeye ve aynı zamanda da işletmelerin bazı masraflarını azaltmaya fayda sağlayabilir.
Hem çevreci olup hem de işletme masrafları azaltılabilir mi?
Kağıt israfına son verin, ağaçları kurtarın, maliyeti azaltın
Şirketlerde ziyan olan kağıt miktarı kayda değer derecede fazla. İş yerlerimizdeki dolaplara şöyle bir göz atsak içlerinde yıllarca kullanılmamış artık bir işe de yaramayan onlarca katalog, dergi, gazete, eski fiyat listesi, ajanda vs.. buluruz. Türkiye İsrafı Önleme Vakfı verilerine göre “Bir büro elemanı, yılda ortalama 81 kg kâğıdı çöpe atıyor. Bir ton kullanılmış gazete kâğıdı geri kazanıldığında 8 çam ağacının kesilmesini önlenebiliyor.“ İş yerlerimizde bu israfı önlemek vatandaşlık görevlerimizden biri. Peki iş yerimizdeki kağıt israfını önlemek için ve kağıt tasarrufu yapabilmek için neler yapabiliriz?
Her türlü dergi, gazete, katalog, broşür, telefon defteri, ofis kağıdı, karton, karton içecek kutuları, kağıt bardaklar, kitaplar, dosyalar, kağıt peçeteler vs.. geri dönüşüme uygun ürünlerdir. Bunların çöplerini diğer atıklardan ayırabilir ve kendilerine özel geri dönüşüm kutularında muhafaza edebiliriz. Daha sonra bunları toplu halde satabilir veya ihtiyacı olan kurumlara bağışlayabiliriz.
Önemli olmayan çıktılarımızı çift taraflı alabiliriz. Bir tarafı kullanılmış kağıtları ayırıp bunları müsvedde olarak kullanabiliriz.
Katalog, fiyat listesi, broşür gibi dokümanları elektronik ortamda indirip sanal disklerde ve cloud ortamda muhafaza edebiliriz. Böylelikle sürekli yanımızda olurlar. İhtiyaç olduğunda kolayca ulaşırız.
E-fatura ve e-arşiv kullanabiliriz.
Post-it gibi not alma araçlarını azaltıp notlarımızı ve hatırlatıcılarımızı elektronik araçlara taşıyabiliriz. Bunların kullanımını teşvik edebiliriz.
İmkanı olan firmalar ajanda yerine elektronik tablet kullanımını artırabilir. Personeline dağıtabilir.
Dağıtılan firma promosyonlarında kağıt tabanlı olmayan, teknoloji tabanlı olan ürünler tercih edilebilir. (Ajanda, defter yerine USB, şarj cihazı, databank, internet tabanlı toolların yıllık kullanım aboneliği hediyeleri gibi..)
Elektrik kullanımını azaltın. Gereksiz cihazları kapatın
Türkiye elektrik enerjisinin 4’te 3’ünü ithal eden bir ülke. Nüfus arttıkça elektrik enerjisi ihtiyacımız da artıyor. Yine Türkiye İsrafı Önleme Vakfı verilerine göre Türkiye’de aydınlatma ve ısıtmada kullanılan enerjinin %35’i israf ediliyor. Her 100 TL’nin 35 TL’sini çöpe atıyoruz. İş yerimizde bazı küçük önlemler alarak tasarruf edebiliriz:
İş yerlerinde özellikle ofis ortamında bilgisayar, monitör, aydınlatma, fotokopi makinesi, klima, mutfak aletleri en fazla enerji tüketen cihazlar. Üretimde ise daha büyük ölçekli makineler kullanılıyor. Öğle yemeği gibi zamanlarda ya da cihazların uzun süreli kullanılmadığı durumlarda stand by moduna almak veya tamamen kapatmak enerji tasarrufu sağlayacaktır.
Özellikle elektronik aletlerin varsa güç tasarrufu modlarının açık olmasına dikkat edilebilir.
Mesai bitiminde özellikle bilgisayarlar tamamen fişten çekilebilir ya da on-off anahtarlı prizler kullanılarak kapatılabilir.
Aydınlatmada ledli, sensörlü, dimmerli modeller tercih edilebilir.
Maliyeti çok değilse bina otomasyonu ürünleri daha fazla doğal ışık ve etkin ısıtma için kullanılabilir
Özellikle üretim yapan tesislerde fiziki koşullar ve yönetmelikler de göz önünde bulundurularak güneş, rüzgar gibi temiz enerji kaynakları tercih edilebilir.
Bina tesisatı komple yenilenebilir, bakımları düzenli yapılabilir, kompanzasyon kontrol edilebilir.
Home office çalışmayı teşvik edin. Teknolojiyi iyi kullanan uzak ekipler tahsis edin.
Çağ değişti. Artık personelin ofiste bulunmaya ne kadar ihtiyacı var firma sahiplerinin bunu iyice düşünmesi gerek. İşiniz buna uygunsa bazı günler personelin evden çalışması sizi rahatsız etmemeli ve hatta desteklemelisiniz. Araştırmalara göre evden çalışmanın sayısız artısı var. Çoğu çalışan evden çalışmanın stresi düşürdüğünü ve üretkenliği artırdığını düşünüyor. Daha fazla çalışabileceklerini, maaşlarını düşürebileceklerini, sağlık sigortasına vs.. ihtiyaç duymayacaklarını söyleyen bir kesim bile var. Çalışanların işe bağlılıklarını arttıran bir faktör uzaktan veya evden çalışma. Çeşitli zorlukları tabii ki olabilir ancak teknolojik araçların kullanımı arttığından dolayı avantajları dezavantajlarını yavaş yavaş geçiyor gibi.
Bir gün bile uzaktan çalışan bir personelin firma giderleri üzerinde pozitif etkisi olur. Benzin ve araç kullanımı düşürülüp çevreye etkisi azaltılabilir. Isıtma, elektrik, kağıt, su, yemek israfları azaltılabilir.
Teknolojik araçları efektif kullanırlarsa zaman kazancı sağlanabilir. Kırtasiye giderleri ve plastik kullanımı azaltılabilir.
Çalışanlar daha sağlıklı ve yüksek moralli olur. Yoğun iş temposunda daha fazla dinlenerek verimliliklerini artırılabilirler.
Özellikle büyük şehirlerde ulaşımda kaybedilen zaman personele yorgunluk olarak geri döner ve konsantrasyonunu azaltır. Yakıt tüketimi ve karbon salınımı da cabası.
Tam zamanlı bir home ofis çalışan tercihinde ise coğrafi ve ulaşım koşullarına bakılmaksızın daha yetkin ve eğitimi yüksek personel tahsis edilmesi mümkün olabilir.
Her iş yeri farklı dinamiklere sahiptir. Türkiye koşullarında bazı şeyler yazıldığı kadar kolay olmayabiliyor. Ancak iş verenler ve çalışanlar çevre bilincini yüksek tutar, tasarrufu cimrilik olarak görmez ise ülke ekonomisine katkı sağlayabilir.