Elektrik-elektronik sektöründe e-ticaret nasıl yapılmalı?

E-ticaret artık çağımızın gereği. Alışverişin yapılış şekli yavaş yavaş online ortamlara doğru kayıyor. Bugün birçok şeyi internet üzerinden sipariş edebiliriz. Bir mağazaya gitmemize gerek yok. Kimse ile temas kurmadan beğendiğimiz ürünler kapımıza kadar geliyor. İnternet üzerinden her türlü eşyayı alabiliyor ve hatta market alışverişimizi bile yapabiliyoruz. Ancak içinde olduğumuz elektrik ve enerji sektöründe internet üzerinden malzeme satışı henüz yaygın değil. Yeni yeni başlıyor diyebiliriz. Bu yazımızda elektrik sektöründe e-ticaret yaparken dikkat edilecek hususları maddelemeye çalıştık.
Elektrik sektöründe e-ticaret nasıl yapılmalı?
E-ticaret herkesin hayali ve geleceğin satış modeli. Bu konuda herkes analizler yapıyor ve çözümlerini / hizmetlerini internet üzerinden satmanın yollarını arıyor. Elektrik sektöründe durum henüz emekleme aşamasında. Çok gelişime açık ve gidilecek çok yol var. E-ticarette dikkat edilecek hususları sizler için maddeler halinde sunmak istedik.
Diyelim ki elinizde elektrik, elektronik, aydınlatma malzemeleri var. Bunları hali hazırda zaten müşterilerinize satıyorsunuz. Farklı bir kanal yaratıp e-ticarete de yönelmeye karar verdiniz. İlk akla gelen şudur:
“Bir internet sitesi açarım. Ürünleri listelerim. Zaten müşterileri beni bulur ve siparişleri toplamaya başlarım. Gün geçtikçe de gelişir ve daha fazla sipariş almaya başlarım”
Bu hayal çok akla yatkın gelir. Ancak sizi temin ederiz bu süreç öyle sanıldığı kadar kolay değildir. Böyle düşünüp e-ticaret sitesini kapatan ve 1 kalem bile sipariş alamayan firmalar vardır. Hatta sektörümüzdeki bir çok büyük firma bile e-ticarete yönelip, bir süre sonra hayal kırıklığına uğrayıp geri çekilmiştir.
Durum böyle ise “Hiç mi yolu yok bu işin?” diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Biz olduğunu düşünüyoruz. Neler yapabilirsiniz? Nelere dikkat edilmelisiniz? En çok yapılan hatalar neler? Hepsi aşağıda…
Ürünleri nasıl satacaksınız?
Bunun için tabii ki bir internet sitesine ihtiyacınız var. İki farklı yöntem deneyebilirsiniz:
- Hepsiburada, n11, e-pttavm, amazon gibi pazaryeri platformlarından satışı denersiniz.
- Kendi internet sitenizi kurabilirsiniz
Bu iki yöntemin de kendi içinde avantajları ve dezavantajları var. Şöyle ki:
Online pazaryeri platformları için bir web sitesi açmanıza gerek yok. Hazır bir altyapıyı kullanırsınız. Başvuru süreçlerini geçtikten sonra ürünlerinizi listeleyip satışa çıkarırsınız. Müşterilerinizi beklersiniz. Pazaryeri sitelerinin milyonlarca ziyaretçisi var. En büyük avantajları bu. Sizi bir websitesi kurma maliyetinden kurtarıyorlar ve ancak çok yüksek komisyon oranlarına sahipler. Bazen %15’lere varan komisyonlar talep edebiliyorlar. Sektörümüzdeki karlılıkları düşünürsek de marjınızın neredeyse hepsini onlar kapıyor. Pazaryerinde ürün satmanın da belli kuralları var. Firmaların kendilerine göre teslimat şartları, ceza koşulları vs.. var. Bunları bilerek karar verin.
İkinci yol ise kendi websitenizi kurdurmanız. Şimdi bu sürece bakalım.
Kendi sitenizi kurduracaksanız ne yapmalısınız?
Evet kendi sitenizi kurmaya karar verdiniz ve bu siteyi kurdurmak için araştırmalara başladınız. Araştırma süreçlerinizde şu iki şeyi çok duyacaksınız:
- Bizim bir amcaoğlu var çözer senin işi. Bilgisayardan çok anlıyor. Küçüklükten beri bilgisayarların içini açardı. Zehir gibi…
- Benim tanıdığım bir firma var. Bu işleri yapıyorlar. İstersen seni bir görüştüreyim. Çok iyiler..
Ya da şunu yapacaksınız:
Google’ı açıp “e-ticaret sitesi nasıl kurdurulur?” tarzı bir arama yapacaksınız. Ve sırayla çıkan sonuçları incelemeye başlayacaksınız. Uygun bir firma arayacaksınız.
Kısacası önünüzde iki seçenek var. Ya sıfırdan size özel bir site kodlatacaksınız ya da paket programları tercih edeceksiniz. Çok ufak bir ihtimal de kendi firmanızdaki ekibiniz bu işleri halledecek. Hepsinin de kendine göre olumlu olumsuz yönleri var. O kadar geniş bir konu ki, başka bir yazıda incelenmesi gerekebilir.
Bu noktada size tavsiyemiz şu olur. Her kimle çalışırsanız çalışın hizmeti alacağınız firma çok önemli. Mutlaka güvenilir olsun ve referansları olsun. Web sitesi hazırlatıldıktan sonra işi bitmiyor. Kullanmaya başladıktan sonra üzerinden bir sürü optimizasyon yapmak zorunda kalacaksınız. Bu noktada da %100 desteğe ihtiyacınız olacak. Bu nedenle çalışacağınız kişinin hizmeti güvenle ve sürekli vereceğinden emin olun.
Siteyi kurdurdunuz diyelim. Peki hangi ürünleri satacaksınız?
Evet. Bir şekilde siteyi kurdunuz ve satış yapacaksınız. Tüm ayarlamaları yaptınız. Hangi ürünleri satacaksınız?
Bunu iyi belirlemelisiniz çünkü her ürün internette satışa uygun olmayabilir. Örneğin aydınlatma ürünleri idealken, frekans konvertörü veya trafo pek ideal olmayabilir. Bunları iyi tespit etmelisiniz. Kendinizi müşteri yerine koyun ve “Ben olsaydım internetten elektrik malzemesi olarak neler alırdım?” sorusunu sorun kendinize. Mümkünse bu ürünleri listeleyin ve öncelikle satmaya çalışın.
Unutmamanız gereken diğer konular da: Elinizde stok olması, fiyatlarınızın güncel olması ve kargo ücretleri. İnternet satışında müşterilerinizi bekletemezsiniz. Yeri gelecek 1 adet ürünü uzak mesafelere göndereceksiniz ve gönderdiğiniz kişi alışık olduğunuz müşteri grubundan, elektrikle alakalı birisi olmayabilir. Buna ve bu insanın beklemeye tahammülü olmadığı fikrine hazır mısınız? Örneğin Kars’a bir elektrik malzemesini hızlıca gönderip, gönderdiğiniz kişinin üründen memnun olmasını sağlayabilecek misiniz? Kötü veya beğenmediğiniz bir yorum yazarsa bunu tolare edebilecek misiniz? Bu nedenle stoktan teslimat ve hızlı olmak oldukça önemli. Ayrıca değişen ekonomik koşulları da göz önünde bulundurarak fiyatları güncel tutmanız ve kargo ücretlerini de hesaba katmanız önemli. Fiyatlarınızı güncellemezseniz sipariş geldiğinde “o ürüne zam geldi, fiyatı değişti” deme şansınız yok. Ayrıca kredi kartına taksit yapacak mısınız gibi ödeme koşullarını da belirlemelisiniz.
Ürünleri belirlediniz diyelim. Sipariş gelir mi?
Evet sistem hazır. Satılacak ürünleri de belirlediniz. Fiyatları biçtiniz. Kargo işlerini ayarladınız. Site aktif. Bekliyorsunuz. Sizce sipariş gelir mi?
Cevap verelim: Gelmez
Açık konuşalım. Sektörde kimse x firması e-ticaret işine girse de ondan alışveriş yapsak diye beklemiyor. Bunun için ne yapmalısınız? Yaygınlaşmalı ve fark edilmelisiniz.
Akla hemen tanıdıklara haber etmek gelir. Herkese haber salınır. E-ticaret sitesi açtım bir bak denir. Mevcut ve eski müşteriler aranır. Haber verilir. Onlar siteye girer bir bakarlar. İyiymiş derler. Bazıları hatır siparişi girer ve konu orada kapanır.
Şunu unutmayın. 1 kerelik sipariş almanız hiçbir anlam ifade etmez e-ticarette. Döngüyü sağlamalısınız ve mümkünse hiç irtibatınızın olmadığı kişilere satışı gerçekleştirmelisiniz. Bunu sağlayamazsanız başarı çok zor. Zaten hali hazırda satış yaptığınız firmalara e-ticaret sitesi üzerinden satış yapmanın bir mantığı yok ki. Zaten onlara malı offline ortamdan satıyorsunuz. Websitesi üzerinden niye alsınlar?
Döngü nasıl sağlanacak?
İlk akla gelen hemen reklam çıkmak veya sosyal medya hesabı oluşturmaktır. Bunların biraz faydasını görürsünüz ama bunlar da kalıcı çözüm olmayabilir. Ayrıca reklam vermenin ve sosyal medyada takipçiye ulaşmanın da bin bir türlü kendine has yolu var. Bunlar da ayrıca bir yazı konusu olur.
Evet sosyal medya ve reklam verme sizi biraz olsun ön plana çıkaracaktır ancak gerçekten sağlam bir efor ortaya koymalısınız. Buralarda da irtibatınız olmayan kişilere ve firmalara ulaşmalısınız.
Sosyal medya doğru kullanıldığı zaman çok faydalı bir yardımcıdır ama her mecranın kendine ait kuralları var. Instagram, facebook, linkedin, twitter her biri farklı mecralar ve farklı çalışma ve pazarlama koşulları istiyorlar. Birinde başarılı olurken diğerinde hiçbir şey yapamayabilirsiniz. Ayrıca doğru adımları atmazsanız takipçiniz belli bir yerde kalacak ve öteye gidemeyecektir. Sosyal medya size sipariş getirmeli. Örneğin 10 bin takipçiniz varsa ve websitenizden hiçbir alışveriş gerçekleşmiyorsa o sosyal medyanın ne işe yaradığını da sorgulamalısınız. 1000 takipçiden 20-30 sürekli müşteri yakalayabilirseniz işte başarı budur.
“İyi anlattın da ne yapalım girmeyelim mi bu işe?” dediğinizi duyar gibiyim. Girin ama oyunun kurallarını öğrenip girin diyorum ben de.
Oyunun kurallarını kim belirliyor?
Oyunun kurallarını belirleyen Dünya’nın en büyük şirketidir. Yani Google…
Google aramalarda üst sıralarda yer almazsanız hep ittirmek zorunda kalırsınız sistemi. Amiyane tabirle arabayı yokuş aşağı vurdurmak durumunda kalırsınız. Bundan kastım da şu.
Alışveriş yapan olmadığında sürekli sosyal medyaya, google’a, dergilere vs.. reklam verirsiniz, sosyal medyada takipçi kasmak zorunda kalırsınız. Sonrasında beklersiniz de beklersiniz..
Tek çözüm şu. Google da arama sonuçlarında 1. Veya 2. Sırada çıkmanız gerekmekte. Ya da maksimum 5 sırada. Zaten arama sonuçlarının 2. Sayfasında ya da daha derinlerde çıkıyorsanız şansınız net olarak 0.
O yüzden google’ın çalışma prensibini ve sıralama faktörlerini çok iyi öğrenin. Burada nasıl yükselirimi düşünün.
Sipariş döngüsü yaratmanın ilk şartı organik aramalarda yükseklerde çıkmaktır. O zaman döngüyü yavaş yavaş sağlarsınız. Yani “online aydınlatma malzemesi” araması yapan birisinin karşısına sizin firmanız çıkarsa şansınız çok yüksek. Çünkü bu aramayı yapan kişi belli ki bir şey alacak.
Burada anahtar faktör satın alma niyeti olan kişilere ulaşmak. Bu nedenle de Google oyunun kuralını belirler. Google’ı tanıyın. Sevin…
Başarının anahtarları ne? Bize bir yol gösterin
- Dijital pazarlamayı çok iyi öğrenin. Çok iyi bir elektrik malzemesi satıcısı olabilirsiniz ancak dijitalin gereksinimleri çok farklı. İçerik pazarlamadan sosyal medya pazarlamaya; SEO’dan e-mail pazarlamaya kadar tüm alanlara hakim olmalısınız. Elektrik pazarındaki bilgi ve birikiminizi dijital pazarlama ile desteklemelisiniz. Tek bir alanda başarılı olmak diğer alanda başarılı olabileceğiniz manasına gelmiyor. Hepsi kombine olmalı.
- Google’ın çalışma prensibini çok iyi öğrenin. Kuralı belirleyen Google bunu unutmayın.
- İşinizi kısa yoldan halletmeyi öğrenin. Çok zaman alacak şeyleri kısa yoldan yapın. Zaman en önemli maliyetlerden birisi.
- Çok araştırın. Çok çok fazla araştırın. Okuyun inceleyin. Bambaşka dünyalara yolculuk yapacaksınız dijital dünyaya girdiğinizde. “Böyle bir dünya da mı varmış?” diyeceksiniz.
- Kendi ekibinizi kurmak isterseniz bu işte uzman birilerini işe alın ya da işi outsource edin. Firmanızda birisi sosyal medyada çok aktifse “Ahmet/Mehmet her yaptığını storysinde paylaşıyor. Yapar bu işi.” diye düşünürseniz fena halde yanılırsınız.
- Bu iş biraz futbol, siyaset gibi herkesin bildiğini sandığı bir alandır. Ama hiç de öyle değildir. Çok emek gerektirir. Kısa yoldan ben bu ürünleri internetten satarım düşüncesindeyseniz hiç de öyle kolay olmayacağını bilin. Çalışılmadan bir şey elde etmek çok zor. Hele ki Türkiye şartlarında.
Eğer başarılı olursanız dijital dünya fırsatlarla dolu. Ayrıca geleceğin iş modeli. Doğru adımlar atılırsa şansınızı yükseltirsiniz. Bu yazıda da bunu anlatmaya çalıştık. Bu işe girip hayal kırıklığına uğramamanız için hatırlatmalarda bulunmak istedik. Oyunun kurallarını iyi öğrenin.
Özetle bu alanda başarının anahtarı şu:
E-ticarette de hiç tanımadığınız kişilere, hiç yüz yüze görüşmeden ürün ve hizmetlerinizi satıp, onları memnun edebiliyor musunuz? Bunu sağlamaya çalışmalısınız. Bu mantaliteyle iş yaparsanız başarı muhakkak gelecektir.